Dünya Bankası, "Avrupa ve Orta Asya Ekonomik Güncelleme" raporunu yayımladı. Raporda, geçen yıl yüzde 3,5 büyüyen Avrupa ve Orta Asya'daki gelişen ekonomilerin bu yıl yüzde 3,3, gelecek yıl ise yüzde 2,6 büyümesinin beklendiği belirtildi.
Söz konusu büyüme oranının 2000 ila 2009 yılları arasında ortalama yüzde 5,1 seviyesinde gerçekleştiğine işaret edilen raporda, "Mevcut seviye, bölgedeki orta gelirli ülkelerin bir veya iki nesil içinde yüksek gelir statüsüne ulaşma hedeflerine ulaşmaları için gerekenin altında." denildi.
Bölgede düşen enflasyon sayesinde bazı merkez bankalarının bu yıl faiz indirim sürecine girebileceği değerlendirmesine yer verilen raporda, kalıcı fiyat baskısına ilişkin endişeler nedeniyle faiz politikasına ilişkin temkinli yaklaşımın da sürdüğü kaydedildi.
Raporda, ekonomik büyümeyi canlandırmak ve yüksek gelirli ülkelerle yakınsamayı artırmak için bölge genelindeki eğitim sistemlerinde, özellikle de yüksek öğrenimde "büyük bir revizyon" yapılması gerektiği yorumuna yer verildi.
Dünya Bankasının Avrupa ve Orta Asya Bölgesi'nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Antonella Bassani, raporda yer alan değerlendirmesinde, bölgedeki ülkelerin yüksek enflasyon şoklarını, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın etkilerini ve Avrupa Birliği'ndeki (AB) yavaşlamayı "ustalıkla" atlattığını belirtti.
TÜRKİYE'NİN TURİZMİNDE ÖNEMLİ ARTIŞ
Avrupa ve Orta Asya'nın gelişen ekonomilerindeki büyümenin, artan ücretler, hükümet destekleri ve düşen enflasyon nedeniyle ortaya çıkan özel tüketim tarafından desteklendiğine işaret edilen raporda, ülkelere yapılan para transferlerinin de bölge ülkelerindeki genişlemeyi desteklemeye devam ettiği kaydedildi.
Turizmin de bölgenin büyüme sürecindeki bir diğer "parlak" unsur olduğunun vurgulandığı raporda, "Türkiye'yi bu yılın ilk yarısında 2018 ve 2019'daki aynı döneme kıyasla yaklaşık yüzde 30 daha fazla turist ziyaret etti. Ancak mal ihracatındaki toparlanma, AB'deki yavaşlama nedeniyle azaldı." denildi.
Raporda, Rusya'dan sonra bölgenin ikinci büyük ekonomisi Türkiye'deki büyümenin, ekonominin yeniden dengelenmesi, para ve maliye politikalarının normalleşmesi nedeniyle bu yıl yüzde 3,2 gerçekleşmesinin beklendiği kaydedildi.